Sunday, November 3, 2013

ODTÜ’de Neler Oluyor?


1956 yılında kurulan Orta Doğu Teknik Üniversitesi 4500 hektar büyüklüğünde bir araziye sahipti. Bu dev alanın bataklıklardan oluştuğu ve neredeyse pudra gibi bir toprağa sahip olduğu söylenirdi. Ağaçlandırma faaliyeti 1961 yılında başladı ve bir şenlik havasıyla öğrenciler, akademisyenler, Ankaralılar ve bazen de siyasilerin katılımıyla gerçekleşti. Sonuç olarak 31 milyondan fazla ağaç dikildi, Ankara gibi ormana hasret bozkır topraklarında yemyeşil bir alan oluştu. Bu ağaçlar öğrencilere, ODTÜ emekçilerine ve akademisyenlerine emanet edildi. ODTÜ Ormanı kara çam, sarı çam, toros sediri, meşe, kavak, badem vb gibi kurak koşullara dayanıklı yaklaşık 10 milyon ibreli ve 23 milyon yapraklı ağaçtan oluşuyor. 3100 hektar genişliğindeki ODTÜ Ormanı Kültür Bakanlığı tarafından 1995 yılında Doğal ve Arkeolojik SİT Alanı olarak ilan edildi. ODTÜ Ağaçlandırma ve Çevre Müdürlüğü internet sayfasından alınan bilgiye göre bu ormanda Orta Anadolu'da yok olmaya yüz tutmuş flora ve fauna türlerinin bulunduğu önemli bir doğal çevre yaratıldı. Bu doğal çevrede  kurt, tilki, keklik, tavşan, yılan, kaplumbağa vb gibi bir dizi vahşi hayvan, 140 dan fazla kuş türü ve göl / göletlerde yaşayan çeşitli balık türleri gibi çok sayıdaki memeli ve sürüngen yaşamaktadır. Orman bu bölgede bir mikro - klima etkisi yaratmış,  kuru geçen yaz ve şiddetli geçen kışları mevsimlerini yumuşatmayı başararak kent iklimini değiştirmiş, Ankara şehrinin güney girişinde hızla gelişen çarpık kentleşmeye bir set çekmiştir. ODTÜ Ağaçlandırma Projesi, 1995 yılında Uluslararası Aga Khan Mimarlık Ödülleri'nin kategorisinde, 2003 yılında ise TEMA Vakfı tarafından ödüle layık bulunmuştur.[1]
Altta ODTÜ'nün Eski Arazisi ve Üstte Şimdiki Durumu  

ODTÜ ve Sol Siyaset

Öte yandan ODTÜ sol geleneğe sahip bir üniversite olarak biliniyor. 60’lı yılların en çarpıcı öğrenci eylemleri burada gerçekleşmiş ve ODTÜ öğrencileri birçok sol hareketin liderliğini de oluşturmuştu. 6 Ocak 1969’da ABD Büyükelçisi, Vietnam Kasabı diye bilinen Komer’in ODTÜ’de arabasını yakan öğrencilerden biri de 1972 yılında Deniz Gezmiş ve Yusuf Aslan’la birlikte idam edilen Hüseyin İnan’dı. 60’lı yıllarda ağaçları dikenlerin arasında da ODTÜ’nün bu devrimci gençleri vardı.[2] 
Komer'in yanan arabası
ODTÜ’de sol gelenek hala devam ediyor ve ODTÜ öğrencileri bu değerlere sahip çıkıyor. Üniversite bu devrimci tavrı yüzünden sağ hükümetlerin hedefinde oldu. ODTÜ’den yol geçirilmesi, arazisine el konulması gibi meseleler de solu sindirmeye çalışan sembolik önemi büyük bir seçim propagandası haline geldi.[3]

ODTÜ’nün Yol Meselesi

ODTÜ’den yol geçmesi meselesi tartışmaları ilk olarak 1992 yılında başladı.
Bu yol Anadolu Bulvarı'nı Konya Yolu'na bağlayacaktı. Plan 1994 yılında onaylandı ve elbette üniversite öğrencilerinin protestolarıyla karşılandı. Üstelik ODTÜ bir sene sonra 1995 yılında SİT arazisi ilan edildi.
2008 yılında ise Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek (19 yıldır belediye başkanı, sürekli sağ partiler arasında iktidar olana üye olmakla da bilinir) birinci yola ek olarak ikinci bir yolun yapımını gündeme getirdi. Bu yol nedeniyle ODTÜ ve Büyükşehir Belediyesi arasında sert tartışmalar yaşandı. Büyükşehir Belediyesi, "ODTÜ binalarının kaçak olduğu" iddiasıyla, 45 bina grubunun yıkılmasına ve üniversiteye 1,8 milyon TL ceza kesilmesine karar verdi.
ODTÜ Rektörlüğü ise "yol restleşmesi" olarak anımsanan bu olay sonrası kararlarını mahkemeye taşıdı. Açılan 45 ayrı davada yıkım ve ceza kararlarının yasal dayanağı olmadığı ve kamu yararına aykırı olduğu hükme bağlandı. Büyükşehir Belediyesi'nin itirazı üzerine Şehir ve Bölge Planlama Bölümü'nden iki, İnşaat Mühendisliği Bölümü'nden de beş öğretim üyesi görevlendirerek yeni bir plan hazırlığına başladı.Yeni çalışmaya,"Koruma Amaçlı İmar Planı" adı verildi.Bu plan çalışmasında da birinci yol güzergâhı için 1994'teki planın ana hatları korundu ancak çok sayıda kavşak önerisi yapıldı. İkinci yol ise çevreye zarar verilmemesi için tünel olarak yapılmalı denildi. [4]

İşgal ve Direniş

ODTÜ’lü öğrenciler, akademisyenler ve emekçiler bu yolun bir siyasi rant aracı olduğunu düşünüyorlar. Zira Ankara trafiği gerçekten çözüme kavuşturulmak istenilseydi yaklaşık 11 yıldır devam eden metro inşaatı tamamlanırdı görüşü yaygın. ODTÜ’de yıllardır bu ranta karşı eylemler örgütleniyor, fidanlar dikiliyor. ODTÜ öğrencileri, komşu 100. Yıl ve Çiğdem Mahallesi halkıyla birlikte protestolar düzenliyor, yürüyüşler yapıyor. Yol tartışmasının alevlendiği son zamanlarda da yol geçecek alanda nöbet tutuyorlardı.  Bu protestoların çoğu polisin vahşice gaz bombası ve plastik mermi kullanmasıyla gölgelendi.

ODTÜ her türlü yasal yolu denediği halde hukuki kazanımları dahi siyasi rant çabasından hayata geçirilmedi. 18 Ekim 2013 gecesi Kurban Bayramı tatilinin son günü, okulda öğrenci sayısı tatil dolayısıyla az iken yıkım ekipleri polisle birlikte üniversiteye girdiler. Ertesi gün ODTÜ öğrencileri, mezunları, emekçileri bu durumu protesto etmek için birleştiler. 100. Yıl ve Çiğdem halkı da onlara destek oldu, polis okulda ormanın içinden pusu kururak protestoculara gaz bombaları atmaya ve plastik mermi kullanmaya başladı. Olaylar barikatların kurulması ve polis şiddetiyle sürerken bir öğrencinin polis tarafından dövüldüğü ve barikat civarında yanan ateşe polis tarafından sürüklendiği, 2. dereceden yanıkları olduğu haberi geldi.
Yaklaşık 3000 ağacın sökülmesinin ardından ODTÜ Rektörlüğü bir açıklama yayınladı:

 11 Ekim 2013 Cuma günü Bakanlık, Belediye ve Devlet yetkilileri ile görüşülerek plan kararlarına itirazlarımızın olacağı, itiraz süresi içinde geriye dönüşü mümkün olmayan herhangi bir işlemin yapılmaması gerektiği özellikle vurgulanmıştır. Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Fen İşleri Daire Başkan Vekili ile İmar ve Şehircilik Daire Başkanı da Üniversite ile görüşme yapılmadan bir işlem başlatmayacaklarını ifade etmişlerdir. Yasal askı ve itiraz süreçleri tamamlanmadan herhangi bir işleme onayımızın olmadığı ABB’ye aynı gün yazı ile de bildirilmiştir.
Bu görüşme ve yazışmalara rağmen, askı ve itiraz sürelerinin dolması beklenmeksizin, 18 Ekim 2013 Cuma günü ani bir gece operasyonu yapılmıştır. ABB’ye ait inşaat makinaları, inşaat ekipleri ile çok sayıda Belediye personeli, 18 Ekim 2013 Cuma gecesi saat 21.15 civarında izin almadan ve yerleşke çitlerini yıkarak 100. Yıl Semti Öğretmenler Bulvarı bölgesinden Üniversite arazisine girmiştir. Üniversitede görev yapan özel güvenlik yetkilileri Üniversite arazisine izinsiz olarak giriş yapılamayacağı yönünde ekipleri uyarmışlar ve engellemeye çalışmışlardır.  Ancak çok sayıda kamyon, inşaat makinası ve Belediye personelinin izinsiz olarak yerleşkeye girmesi engellenememiştir.
19 Ekim 2013 sabahı yapılan incelemede ODTÜ arazisi içinde kalan güzergahın tamamıyla açıldığı ve güzergah üzerindeki tüm ağaçların kaldırıldığı tespit edilmiştir. Nakledilmesi gereken 600’den fazla çam ağacının da içinde bulunduğu yaklaşık 3.000 ağacın ne şekilde kaldırıldığı konusunda tarafımıza bilgi verilmemiştir. Ancak, bir gecede 600 ağacın nakledilmesi mümkün değildir.

Melih Gökçek’in yapmaya çalıştığı şey provokasyon ve yerel seçim öncesi tabanını konsolide etme olarak da okunabilir. Tayyip Erdoğan’ın Gezi’de yaptığı şeyi ODTÜ özelinde uygulamaya çalışmaktadır. Aynı zamanda ODTÜ ve ODTÜ’nün temsil ettiği değerlere de büyük bir saldırı söz konusudur. ODTÜ’lüler hala sokakta bu değerlerin ve üniversitenin yeşil alanlarının mücadelesini veriyorlar. (Örneğin öğrenciler, ağaçların söküldüğü alana 3000 fidan dikilen bir eylem düzenlediler.)
ODTÜ Fidan Dikme Eylemi
Öte yandan dünyanın dört bir yanından yüzlerce akademisyen de yayınladıkları bir bildiri ile ODTÜ'ye desteklerini sundu.

ODTÜ’lülerin deyimiyle: “ODTÜ’den geçecek tek yol devrimdir.”




[1] http://acdm.metu.edu.tr/tarihce
[2] http://vagus.tv/2013/08/26/bozkirdan-ormana-odtu-ormaninin-dogusu/
[3] Tayyip Erdoğan da 2012 yılında ODTÜ’yü 2000 kişilik bir polis ordusuyla ziyaret etmiş ve yüzlerce öğrenci tarafından protesto edilmişti. Protestocu öğrencilere havadan bile görülebilecek kadar yoğun biber gazıyla müdahale edildi.
[4] Bu bilgiler BBC Türkçe’nin şu haberinden derlenmiştir: http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2013/08/130829_odtu_ormani_gecmis.shtml

1 comment:

  1. Siyasette kendisine verilen çok küçük (aslında çok büyük) rolü başarı ile oynayan Sn. Merve KAVAKÇI TED Ankara Koleji mezunudur. Siyaseti yüzüne-gözüne bulaştıran ve bizzat ÖZAL tarafından azledilen İsmail *zd*ğl*r ise ODTÜ mezunu. Bu iki mektepten birincisini İsmet İnönü, ikincisini ATATÜRKÇÜLER kurmuşlardır. İnönü'nün ODTÜ'yü ziyareti vaki değildir. Gitse idi, arabası yakılırdı.

    ReplyDelete