Bir
sesli düşünme denemesi
Bir
ateistin (daha genel olarak, eleştirel düşünceye yakınlık duyan
herhangi birinin) LGBT (lezbiyen, gey, biseksüel, trans) mücadele
tarihini müthiş bir heyecan duymadan okuması pek kolay değildir.
Eleştirel düşüncenin nasıl çalıştığını gerçek dünyadan
örneklemek isteyen biri için lgbt hareketinin gelişiminden daha
zengin bir alan bulmak için çok uğraşmak gerekir.
Bilimsel
yöntem, kavramların netleştirilmesi ve iddiaların retorikten
arındırılmasıyla başlar, argümanların test edilebilir ve
çürütülebilir hale getirilmesiyle devam eder. Eleştirel düşünce,
argümanların dayandığı önkabulleri sorgulamakla başlar.
Örneğin:
Cinsel
ilişki ile üremenin aynı şeyler olup olmadığını sorarak
başlayabiliriz. Sadece aynı organlarla yapılıyor diye, vajinal
penetrasyonun tek manasının çoğalma olması gerekmeyebilir.
Soruyu sorduktan sonra gerçek dünyaya göz atabilir, üremeyle
sonuçlanmayan cinsellik deneyimleri görebiliriz. Yeri gelmişken:
Cinsellik derken ne anlıyoruz? Erkekler genellikle vajinal
penetrasyonla sonlanmayan cinsel deneyimi seks saymıyorlar.1
Tesadüfe bak, Katolik Kilisesi de böyle düşünüyor. E ama aynı
kilise öpüşmeyi, sarılmayı, birlikte uyumayı, oral seksi ve
anal seksi zina saymıyor mu? Belki de cinsellik deyince üremeden
daha fazlasını anlamak – hiç değilse mantıksal tutarlılık
açısından – daha uygun olabilir. Acaba bir insanın kendi
bedenini ve başkalarının bedenlerini tanımasının üreme dışı
sosyal faydaları olabilir mi? Bu tanıma deneyimininin karşı
cinsler arasında olması şart mıdır? Karşı cins demişken:
Cinsiyet derken ne kast ediyoruz? Cinsel organın varlığı ile mi
tanımlayacağız cinsiyeti? Ya da hormonların miktarı veya
oranıyla mı? Öte yandan, bir insanın kadın bedeniyle doğması,
onun kadın olarak yaşamasını neden gerektirir? (Kanatsız doğan
insanın uçağa binmesi “doğasına aykırı” mıdır, yoksa
uçağı icat etmek midir insanın doğası?) Bu arada, kadın olarak
yaşamak ne demektir? Bir toplumun kadından beklediği davranışları
sergilemek mi? Ya da kadın giysileri giyiyor olmak yeterli midir? En
nihayetinde, bir kadını bir erkekten nasıl ayırt ederiz, hatta
kalın çizgilerle ayırt edilebilir mi ki zaten?
Yukarıdaki
uzun paragraf, kadın özgürlük hareketinden eşcinsel harekete,
oradan trans bireylere ve son olarak kuir (queer)2
hareketine uzanan tartışma deneyimini bir bilimsel şüphecinin
gözünden özetliyor.
Herhangi başka bir
bilimsel/toplumsal tartışmada da benzer sorgulama
sürecini gözlemlemek gayet mümkün elbette. Her cümle,
birçok yeni soruya taşıyor bizi. Biz, lafı uzatmamak için,
rastgele bir güzergahı seçtik yukarıdaki o yol ayrımlarında. Kuir
tartışmalarında konu dallanıp budaklanıyor ve yepyeni
perspektifler açıyor. Eleştirel düşüncenin kendisi, kavramsal
derinleşmeyi de beraberinde getiriyor.
Bu
bağlamda, bir ateisti ateist yapan en temel özelliğin bilimsel
şüphecilik olduğunu düşünüyoruz. Eleştirel düşünceyi
hayatında uygulamaya koymak isteyen biri için lgbt hareketinin bu
kısa (kısa derken LGBT hareketinin bir toplumsal hareket
olarak 40-50 yıllık oluşunu kastediyoruz) ama yoğun deneyiminden
çıkarılacak çok sonuç var.
Eleştirel düşünce sadece ontolojik sorular için değil, hayatın
her anında akılda tutulması gereken bir tutum. Nitekim, Greta
Christina, şüpheciliğin
toplumsal sorunlara da uygulanması gerektiğini
savunuyor. Natalie Reed'in trans bireylerle dinin ilişkisini
incelediği yazısında,
bunun güzel bir örneğini görüyoruz.
Bizler
ateizmi bir teolojik tercih olarak değil, tanrının varlığı
hipotezinin eleştirel düşünce süzgecinden geçirilmesinin doğal
sonucu olarak tarif ediyoruz. Bu süzgecin çok faydasını gördük;
cinsiyetçi kabullerden mevcut mülkiyet ilişkilerine kadar birçok
alanda da kullanılmasını öneriyoruz. Toplumsal ahlakın ve
dogmaların en köklü tarihsel taşıyıcısı olan din ve dini
kurumlara karşı mücadelemizi de bu geniş çerçevede
kurguluyoruz.
1 Bkz.
Hite Report on Male Sexuality, Shere Hite. Malesef bu ilham verici
saha araştırmasının Türkçe çevirisi yok.
2 Kuir,
cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ile ilgili toplumsal normlara
uymayan bireyler için kullanılıyor. Yani bir bakıma,
hetereseksüel bir erkek olup yine de kuir olmak mümkün hatta
cinsel hayatını renklendirmekle ilgili 15 dakika düşünen biri
için gayet de olası bir durum.
No comments:
Post a Comment