Dikili'de
güzel şeyler oluyordu.
Belediye
otobüsleri ücretsiz olmuştu. Fahiş ekmek fiyatlarıyla mücadele
etmek için belediye ekmek fırını açmış, ekmeği en ucuza
satıyordu.
Dikili
Belediye Başkanı Osman Özgüven ve ekibi, sosyal belediyeciliği
tanımlıyordu.
Belediyeye
ait sağlık merkezinde 1 TL'ye muayene, 6 TL'ye röntgen
çektiriliyordu; parası olmayandan bu ücretler de alınmıyordu.
Gerçekleri
hayal etmeye zorlanan bir toplumda, hayaller gerçekleştirilir
olmuştu. İyi ama, ya bütün bir halk hayaller kurmaya ve hatta bu
hayallerini gerçekleştirmeye kalkarsa ne olacaktı?
Ayda
10 metreküpe kadar suyun ücretsiz sağlanması*,
bardağı taşıran son damla olmuştu. Bu gidişata dur denilmezse
yarın öbür gün adalet, eşitlik ve özgürlük iktidara
gelebilirdi.
Böylece,
saldırı başladı. 2008'de, ücretsiz su hizmeti sebebiyle
soruşturma açıldı. Olmadı, ihaleye fesat karıştırmak
iddiasıyla dava açıldı. Sonunda, Osman Özgüven'e 8 yıl 4 ay
hapis cezası verildi, başkan görevden alındı.
Özgüven
yazılı açıklamasında
“Fiziklerimize
zarar verebilirler, kimi acılar yaşatabilirler ama beyinlerimizi
yüreklerimizi hiçbir zaman teslim alamayacaklar. Bizle ya da bizsiz
her koşulda emek, demokrasi ve özgürlük mücadelesi, tüm
haksızlıklara karşı mücadele devam edecektir.”
dedi.
Destek
mitinginde bu sözler ispatlandı bile.
Öfkemiz
büyüyor. Muktedirlere duyurulur.
No comments:
Post a Comment