Wednesday, November 28, 2012

Hepimiz Osman Özgüven'iz.



Dikili'de güzel şeyler oluyordu.

Belediye otobüsleri ücretsiz olmuştu. Fahiş ekmek fiyatlarıyla mücadele etmek için belediye ekmek fırını açmış, ekmeği en ucuza satıyordu.

Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven ve ekibi, sosyal belediyeciliği tanımlıyordu.

Belediyeye ait sağlık merkezinde 1 TL'ye muayene, 6 TL'ye röntgen çektiriliyordu; parası olmayandan bu ücretler de alınmıyordu.

Gerçekleri hayal etmeye zorlanan bir toplumda, hayaller gerçekleştirilir olmuştu. İyi ama, ya bütün bir halk hayaller kurmaya ve hatta bu hayallerini gerçekleştirmeye kalkarsa ne olacaktı?

Ayda 10 metreküpe kadar suyun ücretsiz sağlanması*, bardağı taşıran son damla olmuştu. Bu gidişata dur denilmezse yarın öbür gün adalet, eşitlik ve özgürlük iktidara gelebilirdi.

Böylece, saldırı başladı. 2008'de, ücretsiz su hizmeti sebebiyle soruşturma açıldı. Olmadı, ihaleye fesat karıştırmak iddiasıyla dava açıldı. Sonunda, Osman Özgüven'e 8 yıl 4 ay hapis cezası verildi, başkan görevden alındı.


“Fiziklerimize zarar verebilirler, kimi acılar yaşatabilirler ama beyinlerimizi yüreklerimizi hiçbir zaman teslim alamayacaklar. Bizle ya da bizsiz her koşulda emek, demokrasi ve özgürlük mücadelesi, tüm haksızlıklara karşı mücadele devam edecektir.”

dedi. Destek mitinginde bu sözler ispatlandı bile.

Öfkemiz büyüyor. Muktedirlere duyurulur.


No comments:

Post a Comment